Her Yerde Kar Var!..
"Her yerde kar var, kalbim senin bu gece.."
Vankuver'in
alışılmadık lapa lapa karlı Noel ve yılbaşı dönemi bana aslı Fransızca
olan bu eski ve romantik şarkıyı hatırlattı nedense.. "Tombe
la neige, tu ne viendras pas ce soir..". Bembeyaz gizemli
bir örtü örtünen bu şehir bana her zamankinden başka büyülü bir
tat verdi..
Kanada'nın diğer
bölgelerinde olağan olan kar ve soğuk, onyıllardan beri ilk kez
Vankuver'i de etkiledi; karlı bir Noel özleminde olan bazı vatandaşlar
karı coşkuyla karşıladılar.. Normalde şehir içine ancak bir yahut
iki gün kar yağar ve bu da hemen bir günde erirdi.. Bu sefer de
tüm Vankuverliler, "eridi, eriyecek" diye
günleri geçirirlerken baktılar ki bu sefer kar tam 10 gün yerde
kaldı ve hemen her gün yeniden yağdı. Karın yağışı tam da belediye
işçilerinin uzun Noel tatili dönemine geldiği için sokaklar doğru
dürüst temizlenmedi, kaldırımlar süpürülmedi. "Şehirde
kar kültürü" olmayan kentlilerin çoğu kendi kapılarının
önünü bile temizlemediler. Karlı bölgelerden gelenler bu davranışa
şaşırdı. "Kar yağınca herkes küreğe sarılır"
dediler. Kentliler ulaşımda çok güçlük geçtiler.. Yollarda seçilemeyen
şeritlerde tek dizi halinde dizilip yavaş yavaş araba kullanıldı.
Tabii yolda kara saplanmış arabalar, hatta otobüslerin arasından
seğirterek geçmek, -kayıp da bu arabalara çarpmadan- beceri istiyordu.
Noel dönemiyle vatandaşlarımın daha yardımsever olup birbirlerinin
arabalarını ittikleri de gözlemlendi. Başka bir çok kişi de arabalarına
güvenmedikleri için evden bile çıkamadı.
Tabii şehir
içi otobüs ve özellikle şehir dışı ve uluslararası uçak seferleri
aksadı. Noel'de ailelerinin yanına gitmeye çalışanların bazıları
ertelenen uçuşlar nedeniyle Noel'i havaalanında geçirmek zorunda
kaldılar.
Bu arada Meksika'ya
tatile giden gideneydi.. Meksika burada bir tür Türkiye'deki Akdeniz'e
tatilde kaçamak yapmakla benzer oluyor.
Tabii klinikler
fazlasıyla doluydu; araba kazası geçirenler ya da yürürken düşüp
bileğini kıranlar, kürekle kar temizlerken bel ağrısı çekenler,
bilumum soğuk algınlıkları, Meksika'ya gitme heyecanında olup da
aşılanmak isteyenler, Noel yemek, davet, misafir stresinden asabiyet
yaşayanlar veya Noel'leri istediği gibi geçmeyen mutsuz veya yalnız
insanlar çoğunluğu oluşturuyordu.. Noel'in yılda bir kez topluma
yüklediği stres gerçekten değinmeye değer.. Yılın 364 günü yalnız
yaşamak doğal. Ama o belli 365inci gün yalnız olmak, ailenin yanında
olmamak Hıristiyanlar için çok çok zor geliyor. Medya ve reklamlar,
hatta TV dizileri bu insanlara ailelerinin olmadığını, hatırlatarak
depresyona yol açıyor. Hatta Noel zamanı bu nedenlerle intihar teşebbüsleri
de artıyor.. Yani hastaneler de fazlasıyla yoğun oluyor.
Bizim dini bayramlarımızın
sadece aileyi değil, tüm toplumu birleştirme amacı gütmesi, bu anlamda
daha insancıldır. Çocukluğumun bayramlarında apartmanda, mahallede
ziyaret edilmeyen kimse kalmazdı. Dul, yetim, fark etmezdi. Herkese
gidilir, herkes de iade-i ziyaret yapardı. Buna değinmeden geçemeyeceğim..
Karın en güzel
keyfini çıkaranlar ise çoluk çocuk kaydırak kayan, kayak kayan,
kardan adam yapan, yahut yürüyüşe çıkan ve bu güzellikleri fotoğraflarla
belgeleyenler oldu..
Fotoğraf: Volker Bodegom
Ocak 2009
Yazarın
Önceki Yazıları:
Şeker Bayramı Vancouver'de kutlandı
Vancouver'liler Yaza Doyamadı
Vankuver'de Türk Sinema Günleri Başladı
Bu Vancouver'den Latif Geçti!
1. Vancouver Türk Şiir Günü
|