Montreal'de
düzenlenen Kadın Günü Kutlamasında birlik iletileri verildi

Montreal
Türk Kadınlar Derneği'nce düzenlenen Dünya Kadınlar Günü'nde kadının
değeri ve mücadelesi anlatıldı.

Açılışta konuşan
Başkan Rabiye Sağ Şeşen, şunları söyledi: "Nedir
Kadın? Kadın demek, ayrıcalık demek, emek demek, vefa, sabır, namus,
sadakat, huzur ve en önemlisi öğretmen demek, Ana demek…"
Konuşmasında
kadının serüvenini öyküleyen Rabiye Sağ Şeşen, konuşmasını
şöyle sürdürdü: "Hâlâ kadına şiddetin durmadan devam
ettiği şu yüzyılda, daha güçlü olmalı kadın. Kenetlenmeli birbirine,
omuz omuza verip ilerlemeli. Bizler Ulu Önder Atatürk'ün sayesinde
birçok Avrupa ülkesi kadınından daha önce seçme ve seçilme hakkına
sahip olan şanslı kadınlar arasındayız ve kendisine minnettarız.
Kanada gibi kadının değer gördüğü bir ülkede yaşıyoruz. Bizim kadar
şanslı olmayan dünyanın herhangi bir yerinde dayak yiyen, cinsel
taciz gören, köle olarak kullanılan, köpek kadar kıymeti olmayan
kadınların var olduğunu asla unutmuyoruz. Montreal Türk Kadınlar
Derneği din, dil ve ırk ayrımı gözetmeden yardıma ihtiyacı olan
kadınlara yardım amaçlı kuruldu. Derneğin daha çok kadına yardım
edebilmesi için siz kadınlarımızın desteğine ihtiyacı var. Sizler
önemlisiniz, bizler önemliyiz. 8 Mart Kadınlar Günümüz kutlu olsun!"

Öte yanda Dünya
Kadınlar gününde bir konuşma yapan Tülin Yurtçu dünya kadın
hareketi ve haklarının tarihçesinden ve Türk kadınlarının kazanmış
olduğu haklardan söz etti ve şöyle dedi: "Atatürk Cumhuriyetimizin
ilanından dokuz ay önce şöyle demiştir; 'bizim sosyal topluluğumuzun
başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten
ileri geliyor. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bu nedenle bir sosyal
toplumun bir organı faaliyette bulunurken, diğer organı işlemezse,
o toplum felç olur.' Atatürk çağdaş bir düşüncenin ürünü olan sözleriyle
kadının toplumdaki yerini belirlemiştir."

Konuşmasını
sürdüren Tülin Yurtçu, sözlerin şöyle bitirdi: "Günümüzde
hâlâ kadın-erkek eşitliği çekişmesi içindeyiz. Ne yazık ki, kadına
eziyet sınırsız. Eğer analar erkek evlada sahip olacaklarını duyduklarında
sonsuz sevinç yerine, 'ben bu oğlumu nasıl eğiteceğim' diye düşünüp;
'kadına el kaldırma, bıçak çekme, öldürme, kadının kıymetini bil'
yönünde oğlunu yetiştirirse gelecek kuşaklarımızı da sağlıklı olarak
yarınlara hazırlamış oluruz. Şu eski deyimlerden kurtulalım artık;
'kızını dövemeyen dizini döver', 'eti senin kemiği benim', gelin
olan kıza, 'boşanırsan kefeninle gelirsin'… Tarihin hiçbir döneminde
hiçbir lider Mustafa Kemal Atatürk kadar öngörülü olmamıştır. Ne
mutlu bir Atatürk yetiştiren Türk kadınına, ne mutlu ona sahip olan
Türk milletine!"
Bizim Anadolu
Mayıs 2015
|