Osman Bolulu ile Tanışmam
VARTAN
S. HEZARAN
Kendisini
görmüş değilim. Önce Bizim Anadolu Gazetesi’nde köşe yazılarını
okudum ve genelde insanı ele alan konuları oldukça ilgilendirdi
beni. Bu arada bildireyim, o ana kadar sanat, edebiyat ve dilbilim
üzerine Türkçe olarak fazla birşey okumamıştım.
Aradan
birkaç ay geçti ve Bolulu’nun İnsan İnsana Eklene Eklene
adlı deneme kitabı çıktı. Yapıt, Cumhuriyetin kuruluşunun 75. ve
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 60. yıldönümü dolayısıyla
Kültür Bakanlığı’nca 14 dalda sanat ve edebiyat alanında açılan
yarışmalarda, deneme dalında ödül kazandı. Kısa bir süre sonra da
kitabın adıma imzalanan bir örneği Bizim Anadolu sayesinde
elime geçti.
Zamanla
Osman Bolulu’nun Yağmur Sonrası ve Korkacaksan
Kitapsızlardan Kork adlı kitapları gelip zenginleştirdi
kütüphanemin mütevazı Türkçe kitaplar bölümünü. Osman Bolulu’yu
işte böyle tanıdım; çalışmalarından. Ortak bir yanımız vardı: ikimiz
de öğretmendik. Bolulu 6 yaşında köyde işbölümü listesindeydi;
11 yaşında ise köy enstitüsünde. Emin olduğu tek şey bilmedikleridir.
Öğretmenleri de dahil olmak üzere çevresindeki insanların içeriksizliklerine,
mantıksızlıklarına, yanlışlıklarına, yapmacık davranışlarına karşı
şiddetle tavır alan, inandığı davadan şaşmayan katı bir Anadolu
insanıdır.
Öğrencilerini
büyük bir takdirle sever. Bütün pencereler toprağa bakılmak için
yapılmıştır fakat, “Ya hamam pencereleri öğretmenim?”
diye soran öğrenciyi daha da fazla sever. Ya devamlı pencere yanında
oturarak göklere bakan ve adı “bulut çobanı”na çıkan
öğrencisi?...
İşte
böyle tanıdım, böyle hayal ettim Osman Bolulu’yu.
Unutamayacağım
bir öyküm de var kendisiyle. Sanırım yılbaşı üzeriydi. Bir gün telefon
çaldı. Ne ben, ne de karşı taraf emin değildik birbirimizden. En
az on kere alo dedik. Telefon Türkiye’dendi. “Ben Osman, dedi,
Osman Bolulu”. Bizim Anadolu’nun son sayısında ABD
Cumhurbaşkanı Bill Clinton üzerine bir yazı yazmıştım; herhalde
okumuş olacak ki, “Adam uçkuruna hâkim olamıyor” dedi.
Uzun uzun, hatta çok uzun konuştuk. Bir ara “Böyle devam edersek
tırmanacak Osman Bey” dedim.
-Ne tırmanacak? dedi şaşkınlıkla.
-Fazla yazacak, dedim.
-Yazsın, ben taze para yerim, dedi, bayat para
yemem; ga... lar bayat para yer.
Bana
imzaladığı İnsan İnsana Eklene Eklene başlıklı yapıtında
“...ve kendisiyle yüz yüze tanışmak dileğiyle.” diye bitirir
sözlerini.
Nisan
2002
|