Yalçın DİKER
Diaspora-Türk


Sivrisinek Masalı


Dışarıda lapa lapa kar yağıyor.
Radyoda Noel şarkıları, televizyonlarda Noel Babalı filmler. İnsanlarda bir telaş, bir huzur.

Çocukluğumuzda Yahya ağabeyim bize takılır, gelir sorardı:
"Size bir sivrisinek masalı anlatayım mı?"
"Anlat" derdik.
"Anlat demekle olmaz,
der eklerdi: "size bir sivrisinek masalı anlatayım mı?"
"Anlatma o zaman"
derdik.
"Anlatma demekle olmaz, size bir sivrisinek masalı anlatayım mı?"
Sonunda pes edip susardık; o zaman da sormaya devam ederdi:
"Susmakla olmaz ki, size bir sivrisinek masalı anlatayım mı?"

Başyazarımız Ömer Özen Atatürk'ü anma toplantısında "Yılgınlık lüksümüz yok, Örgütlenin" demiş.

Bana ağabeyimi hatırlattı.

Anlatalım efendim. Umarım sabırla okuyabilirsiniz. Ama tavsiyem kısaltmaları okurken Türkçe değil, İngilizce okuyun. Örneğin CTC'yi okurken Ce-Te-Ce olarak değil Si-Ti-Si diye okuyun. Görün nasıl da rahatlayacak, kendinizi önemli hissedeceksiniz.

Geçtiğimiz yıl kurulan CTC (Kanada Türk Konseyi) ile uzun yıllar önce aynı amaçla kurulmuş bulunan FCTA (Kanada Türk Dernekleri Federasyonu) arasında şimdiden bir yetki kargaşası yaşandığı söyleyebiliriz.

CTA varken CTC gerekli miydi, gerekmez miydi, tartışılır. Kimilerine göre eğer FCTA işini iyi yapsaydı, CTC kurulmazdı. Demek ki gerek duyulmuş, iş başa düşmüş, örgütlenilmiş.

CTC, geçtiğimiz yıl 35 yaşını kutladığını başkanının bile bilmediği ya da hatırlamadığı TCCA'nin (Ottawa - Kanada Türk Kültür Derneği) aksine FCTA üyesi değildir. Neden değildir, onu ben bilemem.

CTC, FCTA üyesi değildir de CTIF, (Kanada Türk İslam Vakfı) FCTA üyesi midir sanki?

Hayır CTIF, CTFA üyesi olmadığı gibi CTFA'ya üye olmayı da düşünmemektedir. Zaten düşünse de CTFA'nin tüzüğüne uygun olmadığı için reddedilme riski vardır.

İşin ilginci CTIF'in de aynı TCCA gibi Ottawa'daki Türkleri örgütlemek üzere kurulmuş olmasıdır. Ottawa'da uzun yıllardır hizmet veren TCCA'na katılıp güçlendirmek yerine TCCA'nin üyelerini kendi yanına çekmek üzere kurulmuştur.

Bununla birlikte Ottawa'daki CTIF'in kuruluşu ile yine Ottawa'daki CATWAO'nun (Kanada Türk Kadınları Derneği) kuruluşu arasında paralellik yoktur.

Çünkü CTIF Fethullah Gülen cemaatinin Ottawa'daki uzantısı ve cemaatin amaçları doğrultusunda kurulmuş iken, CATWAO'nun kurucusu aslında aynı zamanda TCCA'nin da onur üyesidir.

Bir şekilde TCCA'ya küsüp CATWAO'yu kurduğu söylenmektedir.
Bununla birlikte CTC gibi CATWAO ve CTIF de TCCA bünyesinde yer almamaktadır.

TCCA'nin düzenlediği Ottawa Lale Festivali'ne CTIF ve CATWAO katılmamaktadır. (Oysa CATWAO Başkanı Ottawa Lale Festivali'nin duayenlerindendir.)

Ama zaten CTIF tarafından düzenlenmeye başlayan Ottawa Türk Festivali'nde de TCCA, CTC ve CATWAO yoktur.

29 Ekim Cumhuriyet şenliklerinde Ottawa'da bir süre önce gayet etkili faaliyetler yapan TSA'nin (Türk Öğrencileri Derneği) yerine / yanı sıra gençlerimizin ITSS (Uluslararası Türk Öğrencileri Birliği) Ottawa şubesini kurma çalışmalarına başladığını da biliyoruz.

CTIF bünyesinde kültürel faaliyetler gösterecek bir derneğin ve bizim yönetim kurulumuz tarafından TCCA bünyesinde kurulan Ottawa TSM korosunun da kendi tüzel kişiliği için ayrı bir asamble olduğu söyleniyor. Ottawa TSM hocası kendisine ödenecek para için TCCA Yönetim Kurulu ile itişip kakışmaktan kurtulmuş oluyor. Nitekim Montreal'de de benzeri bir çözüme kavuşulmuş. Hayırlısı olsun.

İtişip kakışma dedim de aklıma geldi. Bütün bu örgütlenmeler bir yandan zaten sayıca az olan Kanada Türk nüfusunun enerjisini dağıtırken, bir yandan da kişisel çekişmeleri körüklemekte ve örgüt yöneticileri tüzük hedefleri yerine diğer Türk örgütleri ve kişileriyle mücadele etmek durumunda kalmaktadırlar.

TCCA ve CTC da etkin bazı üyeler TFCA Başkanı ile problemlidir.
CTIF TCCA'ya rağmen ve biraz da inadına kurulmuş ve TCCA'nin üyelerini kendi yanına çekmiştir.
Ottawa'daki Dernekler ve Vakıf birbirlerini faaliyetlerine davet etmemektedir.
CTC ile FTCA arasında bir yetki kargaşası görünmektedir.
CATWOA'nin Başkanı onur üyesi olduğu TCCA'nin toplantılarına bile katılmamaktadır.
CTIF laik olan bütün örgütlenmelere karşı mesafelidir.
Ne CATWOA ne de CTC, şemsiye örgüt olan FTCA üyesidir.

Okumaktan sıkıldınız mı bilemem, ama ben yazmaktan sıkıldım.
Üstelik bu örgütlenmeler Kanada çapında değil, sadece Ottawa'da. Yani üç dört bin Türkün yaşadığı belirtilen, bir ucundan bir ucuna 20 dakikada gidilebilen Ottawa'da. Daha işin içinde devletin resmi temsilcileriyle Sivil Toplum Örgütlerinin ilişkileri de var, ama geçelim.

Siyaset biliminde çağdaş toplumun ölçütlerinden birisi olarak, çok sayıda sivil toplum örgütüne sahip olunması gösterilir. O yönüyle karamsar olmamak gerekiyor belki de.

Ama o halde Kanada Türk Toplumu olarak hâlâ neden kimsenin umurunda değiliz, niye itilip kakılıyoruz, niye Ataşemizi öldüren katiller ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar, neden Başbakan, Devlet Bakanı Türk toplumunu dikkate bile almıyor? Yapılan yemeklerimizde üst düzey politikacılar, devlet adamları nerede?

Ömer Bey'in Örgütlenin öğüdünü okuyunca aklıma ağabeyimin sorusu geldi:
"Örgütlenin demekle olmaz, size bir sivrisinek masalı anlatayım mı?"

Dışarıda hâlâ lapa lapa kar yağıyor, radyoda huzur dolu Noel şarkıları...

Hepinizin bayramını, yeni yılını kutlarım.


Aralık 2007


Yazarın önceki yazıları:

Hadi Görünelim!