Yorum

 

Türkiye İşgal Altında!

Abartma ve hayal değil! Türkiye gerçekten işgale uğramış durumda... Hem de tek kurşun atıp karşı koyamadan....

Amerikan askeri ve malzemesi, devletin kararı beklenmeden İskenderun ve Mersin limanlarına konuşlanmış bulunuyor. Buralardan Güneydoğu'ya giden askeri malzeme ve asker taşıyan araçları, artık Amerikan askerleri kullanıyor.

Böyle günler bize kim hain, kim yurtsever, daha da belirgin bir biçimde gösteriyor…

Bunu anlamak, siyasetbilimci olmayı gerektirmiyor. Kim 'savaşa destek çıkalım' diye konuşuyor ya da yazıyorsa, ya çok saf ya da işgalcilerin işbirlikçisidir...

Önce şu gerçeği açık bir biçimde görmeye çalışalım: Amerikan ve İngiliz güçleri Ortadoğu'ya bir saldırı savaşı için yerleşmiyor! Saddam ve Kürtler öne sürülerek dünyanın en büyük petrol ve akarsu rezervleri bulunan bölgeyi ele geçirip savunmaya geliyor. Bunun için herkesle savaşmaya hazırlar! Çünkü kaynakları tükeniyor, pazarları daralıyor...

Emperyalist düzeyde en yakın ortaklarına bile diş gösterecek biçimde umarsızlar. Bu yüzden Türkiye ile olası bir çelişkide, hiç düşünmeden yurdumuza saldırabilecek konumdalar ve bunu da -öğreniyoruz ki- birtakım gizli anlaşmalarla biz ellerine vermiş bulunuyoruz. Bunu görememek, şu anda 'gaflet'ten öte ihanete daha denk düşüyor..

Bakmayın, 'şu kadar borç ödememiz var' diyenlere! Alınacak yeni paralar, dış borçlar ve yatırımdan önce, 'iç borçlar' adı altında yurdumuzu dışarıya peşkeş çekerek varsıllaşmış ve gözleri hâlâ doymamış birtakım asalaklara aktarılacak. İşte bu yüzden bu asalakların gazetelerinde ve televizyonlarında çalışan "Saygın" gazetecilerimizden bir kısmı savaş borazanını öttürüyor...

Gün, herkesin pırıl pırıl parlayan güneş altında saklanacak bir gölgelik yer bulamadığı gündür. Kim yurdunu seviyor, kim satıyor görüyoruz. Anadolu insanı onları hiç unutmayacak.

İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğini yediniz.
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Onu didik didik didiklediler,
saçlarından tutup sürüklediler.
götürüp kâfire: "Buyur..." dediler.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Eli kolu zincirlere vurulmuş,
vatan çırılçıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Günü gelir çarh düzüne çevrilir,
Günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Nâzım Hikmet Ran

15 MART 2003

Bizim Anadolu

Aralık 2002 - Ulusal Onuru Yitirdik mi?
Kasım 2002 - Gün Uyanık Olma Günüdür!