|
İşgalci ve Emperyalist Amerika Dünyaya Savaş Açtı
Amerikan
emperyalizmi, 11 Eylül saldırılarını öne sürerek, dünya çapında
topyekün saldırıya geçmiştir. Dün Afganistan'a yönelen saldırı,
bugün Irak'ın işgaliyle başlatılan bir savaşa dönüşmüştür. Irak
saldırısı, yüzbinlerce askerle, tankla, topla, "akıllı füzeler"le,
Amerikan emperyalizminin "yenilmezliği" ve "karşı
konulmazlığı" propagandasıyla birlikte başlatılmıştır.
Amerikan
emperyalizmi, 1964 yılında Vietnam'a karşı başlattığı savaştan bu
yana, ilk kez, tüm dünyanın gözü önünde bir başka ülkeyi açıkça
işgale girişmiştir. Bu işgal "globalizm" propagandasıyla,
ulusal devletler döneminin sona erdiğinin ilan edildiği ve kamuoyunun
buna göre koşullandırıldığı bir ortamda, ulusların kendi kaderlerini
tayin hakkı, kendi devletlerine sahip olma hakkı hiçe sayılarak
başlatılmıştır.
Artık
hiçbir ulusun, Amerikan emperyalizminin çıkarlarına uygun olmadığı
sürece, kendi kaderini belirlemekten, kendini yönetmekten, kendi
siyasal yönetimini seçmekten söz edemeyeceği bir döneme girilmiştir.
Artık
hiçbir ulus, görüntüsel bile olsa, kendi ulusal toprakları üzerinde
egemen olduğunu söyleyemeyecektir.
Artık
hiçbir ulus, kendi toprakları üzerinde, göstermelik bir demokrasi
oyunu içinde, kendi siyasal yöneticilerini seçme hakkına bile sahip
değildir.
Bugün,
Amerikan emperyalizminin "yüksek çıkarları" ve bu çıkarları
gerçekleştirmek için her türlü zorun, şiddetin ve savaş araçlarının
kullanıldığı bir dönem başlamıştır.
Bu
dönemin temel unsurları, Amerikan emperyalizminin "askeri teknolojisi"
ve her türlü yanıltma için kullanılan "medyatik" araçlardır.
"Globalleşme"
propagandalarıyla "komünizmin yıkıldığı" bir dönemde dünyaya
barış, demokrasi ve refah geleceğinden söz edenler, sol adına, sola
"üçüncü yol" çizenler, bugün Amerikan emperyalizminin
askeri gücü karşısında durulamayacağı propagandasının başını çekmektedirler.
"Küreselleşmeye
karşı küresel direniş" ya da "küresel intifada" söylemiyle,
balonlar, çiçekler, düdükler eşliğinde yürütülen "barışçıl
mücadele dönemi", özellikle Amerikan emperyalizmi tarafından
sona erdirilmiştir.
Gün,
emperyalizme, emperyalist saldırganlığa karşı, ulusal bağımsızlık
için, ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı için, emperyalist
sömürüden arınmış bir ülkede özgürce yaşamak için savaş günüdür.
Bu
savaş, tarihin kaçınılmaz savaşıdır.
Hiç
kimse tarihin bu kaçınılmaz savaşının dışında kalamaz. Sovyetler
Birliği'nin dağıtılmasından sonraki onyıl boyunca "globalizm"
propagandasına kapılmış, "çağın değiştiğine" inandırılmış
aydınlar, bugün Amerikan emperyalizminin Irak saldırısı karşısında
şaşkınlık ve öfke içindedirler. On yıl boyunca "barış"
düşleriyle yasalcılığın şemsiyesinde geçirdikleri güneşli günler
onlar için de sona ermiştir.
On
yıl boyunca "globalizm" propagandasıyla aldatılmış, pasifize
edilmiş, ideolojisizleştirilmiş bir genç kuşak yaratılmıştır. Bu
genç kuşak, "köşedönmeci", "pragmatist" bir
dünya görüşüyle yetiştirilmiştir. Bunlar arasından çıkan bir avuç
devrimci ve yurtsever ise, yasalcılığın oportünizmi ile biçimlendirilmiş
ve pasifize edilmiştir.
Böylesi
öznel koşullarda, emperyalizme karşı savaşmanın zorunluluğu ne denli
kabul edilirse edilsin, bunu gerçekleştirmenin çok kolay olmayacağı
ve büyük özveriler gerektireceği unutulmamalıdır.
Amerikan
emperyalizmi on yıldır sürdürdüğü "medyatik" propagandayla
bu ortamı yaratmaya çalışmış ve bunda başarılı da olmuştur. Ancak,
aynı propagandayla kendisini "yenilmez", "karşı konulmaz"
gösteren Amerikan emperyalizminin, Irak'ta karşılaştığı direniş
karşısında düştüğü durum, gerçeğin hiç de böyle olmadığını açıkça
göstermiştir. Ülkemizde birkaç köylünün attığı yumurtalardan korkarak
"güvenlik garantisi" isteyen Amerikan emperyalistlerinin,
göründüğü kadar güçlü olmadığı, kof olduğu açıktır.
Amerikan
emperyalizminin böylesine pervasız saldırganlığı koşullarında, hiç
kimse, bu saldırganlığın barışçıl ve yasal mücadele yoluyla durdurulabileceği
hayaline de kapılmamalıdır.
"Bu
uzun süreli bir savaş demektir. Ve, bir kez daha yineleyelim, acımasız
bir savaştır. Savaş gelip çattığında, kimse onu yumuşatırım diye
kendini aldatmasın ve kimse, halkı uğruna katlanabileceği savaşın
sonuçlarının verdiği korkuyla, savaşı kızıştırmakta duraksamasın.
Bu hemen hemen tek utku umududur. Saatin çağrısından kaçamayız."
(Che Guevara)
15
NİSAN 2003
Bizim
Anadolu
MART
2003 Türkiye İşgal Altında!
|