 |
| Yorum |
|
Yetkililer Türk toplumunun çağrılarına sağır Nefrete Göz Yumma Kanada'nın Politikası mı Oluyor? Çok kültürlü politikalarıyla ifade edilen ve kendilerini bu konuda dünya ülkeleri arasında en demokratik olarak tanımlayan Kanada federal ve il hükümetleri, Türk toplumuna yönelik ırkçı ve nefret tohumlarının ekilmesine göz yumuyor. Kebek Ulusal Meclisi ve Hükümeti tek yanlı savlarla Türk toplumunun çağrı taleplerini gözardı ederek, zamanın Osmanlı hükümetince Ermeni teröristlerinin tutuklanıp sürgüne gönderildiği tarih olan 24 Nisan'ı, sözde Ermeni Soykırımı günü olarak belirledi (Bizim Anadolu, 15 Ocak 2004). Kanada Parlamentosu, yine Türk toplumu üyelerinin karar almadan önce kendilerinin de dinlenmesi taleplerine yanıt vermeyip, 21 Nisan 2004'te tarihe mal olmuş savaş koşullarını 'Ermeni Soykırımı' olarak kabul etti (Bizim Anadolu, 15 Mayıs 2004). Daha sonra da Kanada Hükümeti, Başbakan Stephen Harper'ın ağzından 1915'lerde Anadolu'da yaşanan kirli savaşı, Türklerin yurtlarını saldırganlara karşı mücadelesini 'soykırım' ilan etti. CBC, Radio Canada gibi kamu kuruluşları olan yayın organlarında, Türk toplumunun kendilerini ilgilendiren konularda söz almak istemelerinin de gözardı edildiği radyo - televizyon izlencelerinde topluma karşı ırkçılık, ayrımcılık suçu işleniyor; tek yanlı savlarla Türk toplumuna ve atalarına karşı nefret aşılanıyor, geniş Kanada toplumunda mahkum ediliyor. Başka bir budunsal (etnik) topluluğun tek yanlı savları doğrultusunda, çocuklarımıza yanlış tarih bilgileri, tarih dersleri verilmek isteniyor (Bizim Anadolu 15 Ocak / 15 Şubat 2008). Türk toplumunun karşı savları ve dinlenme isteği doğrultusunda düzenlenmek zorunda kalınan konuya ilişkin toplantılarda Türk toplumu temsilcilerine eşit davranılmıyor; söz hakları, konuşma hakları ellerinden alınıyor; sahte belgelerle ve tek yanlı yorum yapan tarafa söz hakkı veriliyor. Türk toplumu temsilcilerinin okul yetkililerinden ve hükümet yetkililerinden görüşme taleplerine yanıt verilmiyor. Okullarda Türk toplumu üyelerinin çocukları, nefret ve ırkçılık dolu duygularla yetiştirilmiş bir budunsal topluluğun çocuklarınca hakaretlere, tehditlere ve saldırılara uğruyor. Parlamentolar ve hükümetler almış oldukları haksız kararlarla bu nefret, ırkçı ve ayrımcı davranışlara onay veriyorlar. Ayrımcılığa, ırkçı saldırılara, hakaretlere uğramadan, sadece barış ve güvenlik içinde yaşamak isteyen Türk toplumu üyeleri yetkililerden artık seslerinin duyulmasını istiyorlar. Her yıl 24 Nisan'ın yaklaştığı tarihlerde doruğa çıkan, sözüm ona üniversitelerde ve şurada burada afişler asılarak yoğunlaşan bu nefret dolu saldırılar, Türk toplumunu daha çok kaygıya düşürüyor; kendilerinin ve çocuklarının geleceğinin Kanada gibi çok kültürlü ortamında tehlikede olduğunu duyumsuyorlar. Türk toplumu üyeleri, yetkililerden kendilerinin de birer Kanada yurttaşı olduğunun anımsanıp artık bu saçılan nefret tohumlarının durdurulmasını istiyorlar. Hakları yok mu dersiniz?
Nisan 2008
|
