Yalçın DİKER
Diyaspora-Türk


Boşuna Yazılmış Bir Yazı


İster ülkende yaşa, ister diyasporada. İster aile ol, ister komşu. Dayanışacaksın.

Çünkü bir atasözümüz der ki : "Birlikten kuvvet doğar"

Bu işi bazı diğer diyasporalar gayet güzel başarıyor.

Biz neden bu noktaların uzağındayız?

Oysa bizim de bu işleri yürütecek bir Federasyonumuz var. Geçmişteki başarıları da ortada.

Yeni Büyükelçimizin gelişi kendilerine beyaz bir sayfa da açtı.

Peki ne bekliyorlar? Birleştirici olsalar iyi olmaz mı?

Gazetemizin geçen sayısında da okuduğunuz gibi Kanada Türk Konseyi (CTC) geçtiğimiz ay büyük bir başarı göstererek Başbakan Harper'dan randevu aldı ve görüştü. Başbakan'a birinci ağızdan tezlerimizi anlatma, daha da önemlisi, "Kanada Türk toplumu olarak biz de buradayız" deme olanağı buldular.

Bunun sonucunda bir politika değişikliğini anında beklemek gerçekçi değildir. Ama söz konusu randevuyu almak bile başlı başına başarıdır. Kendilerini de, vesile olanları da kutluyoruz.

CTC üyeleri Başbakan Harper'la yaptıkları görüşmeyi soykırım iddiasıyla sınırlı bırakmayıp, 23 Nisan Çocuk Bayramı ile ilgili bir projeyi de gündeme getirmişler. Bu da ister girişim aşamasında kalsın, ister hedefine ulaşsın, alkışlanacak bir yaklaşımdır.

Bu noktada basın olarak şunu sormak da hem hakkımız hem de ödevimiz:

Yeni kurulmuş ve kitlesel bir tabana yayılma gibi amaç gütmediği anlaşılan Kanada Türk Konseyi bu randevuyu alabiliyor da 17 derneği bünyesinde barındıran 23 yıllık Kanada Türk Dernekleri Federasyonu neden Başbakan'la görüşemiyor?

Bunun için girişimlerde bulunuyorlar da randevu mu alamıyorlar, yoksa girişimde bile bulunmuyorlar mı?

Yanıtı ne olursa olsun, akla takılan ilk soru: Neden?

Eğer biz bu işleri zaten gönüllü yapıyoruz, kendi işimiz gücümüzle meşgulüz, zamanımız yok diyorlarsa yapmasınlar. Zorla seçilmediler ki. Hatta seçilmek için hayatında Federasyon Tüzüğünü uzaktan bile görmemiş bir garibanı getirtip koskoca Federasyon Genel Kurulu'na başkanlık yaptırdılar.

Yalan mı?

Benim Federasyon Başkanı'na bir önerim var.

Görevini iyi yaptığını kanıtlanmış bazı oluşumları bünyenize davet edip çalıştırsanız ya!

Ben olsam tüzükte de yeri olan Dışişleri Komitesini CTC'ye devreder, onlara görevler verir, arkalarında dururdum. Başarılarına yardımcı olur, başarılarından gurur duyar, üstelik başarıya Federasyonu da ortak ederdim.

Sadece onu değil. Bir senedir doğru dürüst bir bağış sağlayamadığım bina alım kampanyasını da bu amaçla kurulmuş vakfa görev olarak verirdim.

Ne demişler? Akıllı adam aklını kullanırmış, zeki adam başkalarının aklını…

Temmuz 2008


Yazarın önceki yazıları:

Ottava Türk Festivali
Örgütlendiremediklerimizden misiniz?
Çağdaş Ağalık Sistemi
Türkiye Laiktir, Laik Kalacak
Eleştiri Delinin Düdük Çaldığı Gibi Yapılmaz!
Başım Ağrıyor
Sivrisinek Masalı
Hadi Görünelim!