Ottava Türk Derneği (2)
Ottava Türk Kültür Derneği'nin en genel hatlarıyla 37 yıllık geçmişini
ve tarihinden gelen olumlu yanlarını geçen sayımızda yazmıştık.
Bu sayıda ise
daha çok olumsuz gördüğümüz yanlarına göz atmak istiyoruz. Bir sonraki
ve son yazımızda ise bazı önerilere yer vereceğiz.
...
Bugün Ottava
Türk toplumunun önündeki en önemli engellerden birisi de toplum
olarak birliğin ve dayanışmanın sağlanamamış olmasıdır. Sivil toplum
örgütlerine katılımı zaten fazla olmayan azınlıktaki Ottava Türk
toplumu üyeleri dernek ve vakıf arasında ikiye bölünmüş durumdadır.
Bunların dışında kalan asıl büyük çoğunluk ise her türlü örgütlenmenin
dışında durmaktadır.
Birçok nedenden
ötürü bize göre katılım derneğin en önemli sorunudur.
Ottava'daki
3 bin Türk'ten Ottava Türk Kültür Derneği'ne aidatını veren üye
sayısı genelde 100'ün altındadır.
Katılımcı sayısının
azlığı kadar, katılım düzeyi (yani etkinliklere verdikleri maddi
ve manevi destek) de yeterli olmaktan uzaktır.
Derneğin etkinliklerine
ziyaretçi olarak katılım ise ne yazık ki genelde hep aynı simalardan
oluşan 150 - 200 kişiyi geçmemektedir.
Ottava Türk
Kültür Derneği, toplumsal konumu ve dünya görüşü ne olursa olsun,
bütün Ottava Türklerini kucaklayıcı, kaynaştırıcı bir rol üstlenememiştir.
Bizden olan ve olmayan ayrımı ve kişisel beklenti ve duyguların
Dernek yönetimine yansıtıldığı görülmektedir.
...
Derneğin önemli
bir diğer sorunu ise değil kendisine ait bir binası, kiralık bir
ofisi, kiralık bir deposu, hatta bir daimi telefonu bile olmamasıdır.
Ottava'da yaşayan
3 bini aşkın Türk nüfusunu temsil etmesi gereken 37 yıllık bir derneğin
bir ofisinin bile olmaması önemli bir eksikliktir.
...
Derneğin etkinlikleri
de bize göre yetersizdir. Bunun da asıl nedeni etkinliklerin genelde
Yönetim Kurulu ve alt kurul üyelerin üzerine yıkılması ve toplumun
diğer üyelerinin yeterince destek sağlamamasıdır. Oysa herkes taşın
altına biraz elini sokabilse çok daha etkin ve dinamik bir toplum
görüntüsü çizebiliriz.
Tüzüğü gereği
derneğin dini ve siyasi etkinliklerin dışında kalmaya özen gösterilmesinin,
olumlu olduğu kadar olumsuz sonuçları da söz konusu.
...
Cumhuriyet Bayramı,
yılbaşı gibi bazı özel günlerde Ottava Türklerinin dernek çatısı
altında bir araya gelememesi de eleştirilebilecek hususlardandır.
Diğer yandan
Türk toplumunun varlığının duyurulması ve Anadolu kültürünün tanıtımı
bakımından Mevlana yılı gibi kaçırılmış fırsatlar da ne yazık ki
gerçektir.
...
Dernek etkinliklerinde
diğer etnik unsurlarla ilişki ve dayanışma içinde değildir.
...
Derneğin demirbaşları
parçalar halinde orada - burada saklanmakta ve zaman zaman sahipsiz
kalıp kaybolmaktadır.
...
Ottava Türkleri
arasındaki haberleşme zayıftır. Mevcut web sayfa ve elektronik haberleşme
grubu ile haberleşme ise uygulanan sansür ve gecikmeler nedeniyle
verimsizdir. Elektronik olmayan haberleşmeye gereken önem verilmemektedir.
...
Dernek Tüzüğü
günün koşullarına uygun, toplumun ihtiyaçlarını ve katılımını artıracak,
alt komitelerle ilişkileri daha etkin bir hale getirecek, derneğin
demirbaşlarına sahip çıkacak, herhangi bir kişi veya grubun derneği
kendi veya ait olduğu grup adına ele geçirmesini engelleyecek, demokratik
katılım sağlayacak enstrümanlara tam anlamıyla sahip değildir.
Bütün bu yazılanlar
elbette emeğini alın terini ve zamanını ortaya koyarak çalışan gönüllülerin
emeklerine saygısızlık olarak algılanmadan değerlendirilmelidir.
Not: Geçen
sayıdaki yazımızda Adnan Taymaz yerine Adnan Kevser yazılmıştır.
Düzeltir özür dileriz.
Ocak 2009
Yazarın önceki
yazıları:
Ottava Türk Derneği (1)
İki Kere Okunması Gereken Yazı
Kanada Parlamentosunda İlk Türk Parlamenter
Gün Gelir
Boşuna Yazılmış Bir Yazı
Ottava Türk Festivali
Örgütlendiremediklerimizden misiniz?
Çağdaş Ağalık Sistemi
Türkiye Laiktir, Laik Kalacak
Eleştiri Delinin Düdük Çaldığı Gibi Yapılmaz!
Başım Ağrıyor
Sivrisinek Masalı
Hadi Görünelim!
|