Sokağı Okuyabilmek
Yurttaki gelişmeleri
kaygıyla izliyoruz.
Gündemi bir
süreden beri belirleyen olayları, tepkileri çok iyi anlamak gerekiyor.
Çoğunluk oyuyla
iktidar olmak, 'ben istediğimi yaparım', 'asarım, keserim'
demek değildir.
Hukuk devletlerinde,
demokrasilerde her yurttaşın dileği önemsenir, gerekleri yerine
getirilir.
Bir iktidarın
başı söylemlerine de dikkat etmek zorundadır; almış olduğu oya güvenerek
halkı dışlamak, hele hele 'şu kadar yüzdeyi evde zor tutuyorum'
gibi sözler etmek çok, ama çok tehlikelidir; halkı karşı
karşıya getirmektir…
Toplumun her
kesimi Hükümetten yatıştırıcı sözler ve girişimler beklerken, tam
tersi davranıp 'marjinaller', 'çapulcular' gibi söylemler
deyim yerindeyse, ateşe körükle gitmek, iletişimi de hepten koparmak
demektir.
Sokağı iyi okumak
gerekiyor.
Meclisteki muhalefet
görevini yapmadığı için halk kendi muhalefetini ortaya koymuştur.
Şu bilinci ve
anlayışı görmek gerekmektedir:
"Biz
AKP'siz dini, CHP'siz Ata'yı, MHP'siz vatanı, BDP'siz Kürt'ü koruruz.
Biz Halkız."
Tek adamlığa
oynayanlar her zaman için yitirmişlerdir.
Gezi Parkı bir
simgedir.
Bu, seksen yıllık
birikimleri on yılda gözü kara bir biçimde sorumsuzca harcamaya,
ülke varsıllıklarını yandaş ve uluslararası sömürü çevrelerine satışa
bir karşı çıkıştır.
Yeni kuşak tüm
önyargıları da yıkıp geçmiş, yeni çağın araç-gereç ve anlayışını
kullanarak -boş değerlere değil- olması gerekenlere ve ülkesine
sahip çıktığını göstermiştir.
Yaşadığımız
çağın bir iletişim çağı olduğunun, hiçbir şeyin uzun süre saklanamayacağının;
katı anlayışların bugünün dünyasında yeri olmadığının bilincinde
olunması gerekmektedir.
Bu halk askeri
sever, ancak askerin kendisini yönetmesini istemez, bu halk dinine
saygı gösterir, gösterilmesini ister, ancak din kurallarıyla yönetilmesini
istemez, bu halk tüm budunsal (etnik) ve ekinsel değerlere saygı
gösterir, yurdunun varsıllığı sayar, ancak bir budunun
öne çıkarılıp kendisini yönetmesini istemez…
İşte bu, binlerce
yıldan süzülmüş Anadolu değerlerinin bir bütünüdür…
Temeli Atatürk
ilke ve devrimlerinin olduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten bugünkü
iktidarın, halk çocuklarından oluşan güvenlik güçlerini daha fazla
geç olmadan kendi halkıyla karşı karşıya getirmekten bir an önce
vazgeçmesini öneriyoruz.
Cennet yurdumuza
nefret, kin, inat değil, sağduyu egemen olsun istiyoruz…
Bu anlayışla…
Haziran 2013
Önceki Yorumlar
Cumhuriyet'in 87. Yılında Ülkemizin Durumu
Türkiye Aydınlanma Çınarını Yitirdi
Cumhuriyetimiz 86 Yaşında
Ağustos 2009 - Araba Devrilmeden
Ocak 2009 - Onbeşinci Yılımızda Okurlarla
Ekim 2008 - Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin 85
Yılı
Nisan 2008 - Nefrete Göz Yumma Kanada'nın
Politikası mı Oluyor?
Şubat 2007 - Nefret Yerine Anlayış ve Hoşgörü
Nisan 2003 - İşgalci ve Emperyalist Amerika
Dünyaya Savaş Açtı
Mart 2003 - Türkiye İşgal Altında!
Aralık 2002 - Ulusal Onuru Yitirdik mi?
Kasım 2002 - Gün Uyanık Olma Günüdür!
|