Ottava Türk Derneği (3) (Öneriler)
Kamu yararına
ve gönüllü olarak yürütülen bir etkinliktir dernekçilik. Amatördür.
Etkinliğini
sınırlayan sadece insan olmanın sonucu ortaya çıkan yapay sorunlar
değil, gönüllülerin zaman ve yetenekleriyle tüzük ve diğer koşullardır.
Üstelik büyük
çoğunluğumuz sivil toplum etkinliklerine yeterince duyarlı değiliz.
Duyarlı olan azınlık ise kırılgan ve bölünmeye eğilimlidir. Bunu
istismar eden ve bundan nemalanan bazı örgütler de dernekleri ve
toplumu bölerek zayıflamasına neden olabilmektedir.
Hepimizin suçlusunu
aramadan, "Nerelerde aksamalar var, niçin sayıca ve etkinlikler
bakımından yeterince etken değiliz, neden bölünmüşüz, niçin bir
büromuz, hatta bir depomuz bile yok" gibi sorunlara
ilişkin düşünce ve önerilerimizi ortaya koymamız gerekir.
Aşağıdaki çözüm
yollarını uygun veya uygulanabilir bulmayanlar olabilir. Asıl mesele
sorunda anlaşmaktır. Sorun doğru algılanmadığında çözüm önerileri
de sonuçsuz kalacaktır.
1. Katılım:
Ottava Türk Kültür Derneği'nin etkinliklerine katılım yeterli değildir.
Üç bin Türk'ün yaşadığı bir şehirdeki etkinliklere katılım en fazla
iki yüz, iki yüz elli kişi civarındadır. Katılanlar da hemen her
zaman aynı kişilerdir. Derneğin ilk Genel Kurulunda katılımın neden
istenen seviyede olmadığını ve neler yapılması gerektiğini tespit
etmek üzere tüzük değişikliğini de içeren bir çalışma başlatılmasında
yarar vardır.
Katılımın
artması Derneğin (dolayısıyla Türk toplumunun) gücünü de maddi ve
manevi bakımdan artıracaktır.
2. Bölünmüşlük:
Ottava'da zaten yeterli olmayan katılımın bir de dernek ve vakıf
tarafından ikiye bölünmüş olduğu bilinmektedir. Bu bölünmüşlük Ottava
Türk toplumu olarak gücümüzü azaltmaktadır. Kanımca bu durumun tek
taraflı olarak giderilmesi olanaklı değildir. (Önceden çok denendi
bir işe yaramıyor.)
O halde
dernek, enerjisini çağdaş ve güçlü bir Kanada Türk toplumu oluşturmaya
ve bu toplumun etkin ve görünür hale gelmesine yöneltmelidir. Bu
bağlamda TSM Korosu, Tiyatro, Kadınlar Derneği ve hatta KTK ile
organik bütünlük sağlanamıyorsa eşgüdüm ve dayanışma yöntemleri
geliştirilmelidir.
3. Yönetim
Biçimi: Bize göre yetkileri ve uygulamaları Genel Kurulca sıkıca
denetlenen Başkanlık sistemi ve üçer kişilik alt kurullardan oluşacak
bir yapılanma ile dernek daha etkin ve dinamik bir çaba ortaya koyabilir.
Bu durum da elbette tüzük değişikliğini gerektirir.
4. Türk
Merkezi: 50 yıla yaklaşan bir süredir Ottava'da yaşayan Türk toplumunun
bir araya gelebileceği kendine ait bir mekânı yoktur. Bu normal
değildir. İstenirse inanıyoruz ki bu sorun çok kısa bir süre içinde
çözülebilir.
5. Haberleşme:
2000'li yılların başında oluşturulan elektronik haberleşme ve web
sitemiz sadece derneğin resmi duyuruları için değil, Ottava Türk
toplumunun birbirleriyle haberleşmesi ve gelişmelerden haberdar
olması için tarafımızdan oluşturulmuştur. Bu haberleşmeler üzerindeki
gereksiz sansür kaldırılmalı, katılım artırılmalı ve Ottava Türk
toplumuna mal edilmelidir. Derneğin web sayfası da sürekli olarak
yenilenmeli ve toplumun kullanımı için cazip hale getirilmelidir.
6. Derneğin
Demirbaş sorunu: Derneğin demirbaşları parçalar halinde orada burada
saklanmakta ve zaman zaman sahipsiz kalıp kaybolmaktadır. Derneğin
demirbaşlarını çöpe atılmasını öneren Dernek Başkanları bile olmuştur.
Kendisine ait bir bürosu olana kadar bu demirbaşların kiralanacak
bir depoda ve kayıt altında tutulmasında ve imza karşılığında devir
teslim edilmesinde yarar vardır.
7. Etkinlikler:
Dernek Yönetim Kurulu üyelerinin sürekli olarak değiştiği göz önünde
bulundurularak, dernek etkinliklerinin belirli bir plan içinde geleneksel
bir yapıya kavuşturularak belirli sürelerle uygulanmasının planlama
ve katılım bakımından kolaylık sağlayabileceği değerlendirilmektedir.
Bu çerçevede
bir taslak örneği şu biçimde düşünülebilir:
1. Genel Kurul: Mayıs ayı son haftası
2. Tanışma partisi: Haziran
3. Piknik ve hafta sonu Gençlik Kampı: Temmuz
4. Türk Festivali: Ağustos
5. Türkçe okulu, halkoyunları, tiyatro, koro kayıtları ve etkinliklerin
başlaması: Eylül
6. Cumhuriyet Bayramı kutlaması (yemeği): 29 Ekim
7. Atatürk'ü anma toplantısı: 10 Kasım
8. Yılbaşı kutlaması: Aralık
9. El sanatları ve Kermes : Ocak
10. Konser : Ocak
11. Tiyatro gösterisi: Şubat
12. Sanat sergisi ve yıllık yemek: Nisan
13.Çocuk Bayramı: 23 Nisan
14. Lale Festivali: Mayıs
Ayrıca Ramazan
ve Dini Bayramlarda değişen tarihlerine göre kutlamalar ile senede
iki kere bağış amaçlı Garaj Satışı ve ayda bir belirlenecek bir
Türk lokantasında gayrı resmi akşam yemeği.
SONUÇ:
Diyaspora Türkleri olarak derneklerin kültürel değerlerimizi koruma
ve birlik olarak haklarımızı korumada büyük önemi vardır. Bu nedenle
dernekler ve benzeri sivil toplum örgütleri içerisinde örgütlü olmamız
sadece Diyaspora Türkleri olarak bizim değil, aynı zamanda hem ana
vatanımızın hem de yaşadığımız ülkelerin çıkarınadır.
Şubat 2009
Yazarın önceki
yazıları:
Ottava Türk Derneği (2)
Ottava Türk Derneği (1)
İki Kere Okunması Gereken Yazı
Kanada Parlamentosunda İlk Türk Parlamenter
Gün Gelir
Boşuna Yazılmış Bir Yazı
Ottava Türk Festivali
Örgütlendiremediklerimizden misiniz?
Çağdaş Ağalık Sistemi
Türkiye Laiktir, Laik Kalacak
Eleştiri Delinin Düdük Çaldığı Gibi Yapılmaz!
Başım Ağrıyor
Sivrisinek Masalı
Hadi Görünelim!
|