Yalçın DİKER
Diyaspora-Türk


24 Nisan


Yine 24 Nisan geldi. Soru aynı. Türkler Ermenilere soykırım yaptılar mı?

Bazı ülkelerin parlamentolarına göre evet, bazılarına göre hayır. Örneğin Kanada Parlamentosuna göre Ermenilere soykırım uygulandı, ABD Parlamentosuna göre "henüz" suçlu değiliz.

İleride bakarız oradan da geçer.

O halde hangisine inanacağız?

***

Anlı şanlı tarihçiler bile kendi aralarında uyuşamazken politikacı nasıl bu kadar emin olabiliyor?

Politikacı nasıl karar verir? Yeniden seçilmesine yardımcı olacaksa evet der, zarar verecekse hayır der. Seçilmesine etki etmeyecekse sağa sola bakar, ya olsa olsa diyerek, ya da partisinin eğilimine göre karar verir.

Başbakan Harper seçildiği sene yaptığı konuşmada soykırım sözcüğünü kullandı. Sonra aynı kabinenin dışişleri bakanı çıktı, Türkiye'nin ortak tarih komisyonu kurulması önerisini destekledi.

Önce hüküm verip sonra yargılamak değil mi bu? Daha bilim adamlarının bile karar veremedikleri ve hiçbir uluslararası mahkemede yargılanmamış bir konuda nasıl oluyor da soykırım yapıldığı kararını verebiliyorsunuz? Yargısız ve sabırsız infazınızın altında insancıllığınız yatıyorsa, o zaman Ermeni işgalinde katledilen Azerilere karşı neden bu kadar kayıtsızsınız?

Hadi bir şekilde kendinizden eminsiniz, koskoca bir ulusu soykırımla suçladınız. Peki, sonradan neden geri adım attınız? Neden hâlâ kullanmıyorsunuz o sözcüğü? Kullanamıyorsunuz. Çünkü gördünüz ki o tür konuşmalar yapmak ulusal çıkarlarınıza dokunuyor.

Aynı şey Başkan Obama için de geçerli değil mi? Soykırıma inanıyormuş. Bakalım bu seneki konuşmasında o kelimeyi kullanabilecek mi? Herhalde kullanmayacak. Neden? Çünkü ulusal çıkarlarıyla çelişiyor. Ya çelişmezse? O zaman kullanacak.

O halde biz nasıl anlayacağız hangi kararların ulusal çıkarlara, hangilerinin vicdana, bilimsel bilgiye dayandığını? Bu bağlamda mantığı var mı, şimdi politikacıların verecekleri karara göre suçlanmaya yerinmenin, aklanmaya sevinmenin?

***

Konu hayli karmaşık aslında.

Soykırım iddiası doğruysa; neden o dönemin sorumluları Malta'da, Osmanlı arşivleri İstanbul'da İngilizlerin elindeyken yargılanıp mahkum edilmediler?

Bu sorunun altında yatan ne olabilir? İttihat ve Terakki ileri gelenleri bir sabah canları istedi de şu Ermenileri soy olarak yok edelim de, rahatlayalım mı dediler? Peki neden Rumlar, Yahudiler değil de, Ermeniler?

Diyelim ki, bir şekilde soykırım uygulamaya karar verdiler. O halde neden bulundukları yerde katletmediler de oradan oraya sürdüler?

Tabi madalyonun iki yüzü var. Diyelim ki hiçbir şey yapılmadı.

O halde bu insanlar bin yıldır yaşadıkları topraklardan, memleketten sıkıldılar da hadi biraz da gidip başka ülkelerde yaşayalım diyerek mi Fransa'ya, Amerika'ya göçe kalktılar? Mallarını mülklerini satmadan, yaz - kış demeden…

Diyelim, Osmanlı cephede düşmanla birlik olup arkadan vurdukları için çetelere kızıp çoluk çocuk yüz binlerce kişiyi tehcire tabi tutulmaları zorunluydu. Peki, neden bize okullarda bu tehcir olayı ve gerekçeleri anlatılmadı?

Denilebilir ki göç sırasında devlet değil ama, sivil halktan kişiler ve çeteler Ermenilere saldırıp katlettiler. O halde bu işin tarihi sorumlularını belirlerken Kürtleri nereye yerleştireceğiz? O dönemde göç eden Ermenilere saldıranlar arasında Kürtler de yok muydu?

Peki Ermeniler hepten masumdu, mazlumdularsa, yörede birbiri ardına açılan ve Müslümanlara ait olan toplu mezarlar ne? İleride karşı tez oluşturmak için Osmanlı yönetimi Müslüman köylerini de mi imha edip toplu mezarlara koydu?

Sözün özü: Azeri, Ermeni, Türk, Kurt, birlikte yaşamayı öğrenmek ve uzak yakın geçmişlerimizle yüzleşmekten ve bu işi başka ülkeleri karıştırmadan yapmaktan başka yolumuz yok sanırım. Çünkü başkaları olaya yine kendi ulusal çıkarları açısından bakacaklardır.


Nisan 2009


Yazarın önceki yazıları:

Kendimize Sormamız Gereken Soru
Ottava Türk Derneği (3)
Ottava Türk Derneği (2)
Ottava Türk Derneği (1)
İki Kere Okunması Gereken Yazı
Kanada Parlamentosunda İlk Türk Parlamenter
Gün Gelir
Boşuna Yazılmış Bir Yazı
Ottava Türk Festivali
Örgütlendiremediklerimizden misiniz?
Çağdaş Ağalık Sistemi
Türkiye Laiktir, Laik Kalacak
Eleştiri Delinin Düdük Çaldığı Gibi Yapılmaz!
Başım Ağrıyor
Sivrisinek Masalı
Hadi Görünelim!