|
YAZAR - BİLİNÇ - SORUMLULUK
Elektrometal
(dijital) araçlar haberleşmeyi kolaylaştırdı. Geçiyorsunuz bilgisayarın
başına, tuşlara basıyor, dünyanın her yerine ulaşıyorsunuz.
Bir dokunuşla,
evinizin penceresinden bakarmış gibi, bütün dünyayı görüyorsunuz.
On binlerce km. ötedekiyle yüz yüze görüşebiliyorsunuz. Bilgisunar
(internet) dünyayı küçülttü. Dünya, avucunuzun içinde. Aşamayacağınız
bütün engeller yıkıldı. Hızlı akan, ister ve gerekleri çoğalan yaşamı,
her yönüyle görmek ve anlamak için bilgisunar çok önemli bir kolaylık.
Bu kolaylığın yarattığı fırsat, yaşamın yakalanamamış yanlarını
anlamak, çözülememiş sorunlarını çözmek için mi kullanılıyor?
İnsanoğlu fırsatları,
yararına da zararına da kullanır. Kurnazlara, at oynatacağı bir
alan mı açıldı diye ürküleniyordum.
Ne yazık ki
korkum gerçekleşti. Bilgisunar yazarlığı ve dergileri türedi. Yazarlar
arasına sığınmış/yamanmış kimileri; dağda çobanın ırlaması gibi,
ezgisi bozuk türküsünü çığırıyor. Başkalarını çarpıtarak yansılıyor.
Birinin izleğinden koşmayı yol almak sanıyor. Şuradan buradan apardığı
bilgi/izlenim kırıntılarını, gelişigüzel aktarmakla yetiniyor.
Çalakalem, aklına
eseni özel duygulanımlarını yazanlara açık ne çok gazete, dergi
var ki oralarda döktürüp duruyorlar. Önce kendisini, sonra nerede,
hangi koşul ve konumda olduğunu keşfedemeyenler, gerçek yazarlara
ön alıyor, yazmak eyleminin içi boşaltılıyor.
Yazmak eylemi:
* İnsanı uyarmak, sarsmak,
* İnsana yeni duruş kazandırmak,
* Yeni düşünüş ekenekleri açmak; yeni çevren açmak,
* Dili ve düşünceyi yazınsalın tezgâhında ince ince dokumak,
* İnsanı daha insanlaştırmak işçiliğidir.
Yazar:
* İnsanlığın ön sayfasından, orta ve son sayfasından birikimler
almıştır.
* İnsanlığın geleceği için düş kurar.
* Var olan yargılara tersinden bakabilir, eleştirebilir.
* Edindiklerini yorumlayabilir.
* Metinden yeni metin üretebilir.
* Mevcudu katkılar, ileri sektirir.
* Öncesinden yararlanmakla birlikte, başkasının izini sürmekten
sakınır.
* İnsanlığın, duyarlı yüreği, sorgulayan aklı, irdeleyen mantığıdır.
* İnsana yönelen kötülüğe karşı ayaklanan insansal tepkedir.
* Yalnızca kendisinin değil, insanlığın bilinç ve sorumluluğuyla
yükümlüdür
İnsanın acısını,
sevincini söyleyen ağzı; yazarlar, düşünürler ve sanatçılardır.
İnsanlık değerleri olarak ne varsa elimizde, onların üretimi, bize
bağışıdır.
Her yazar, kendisini
yazar: Dünyaya, insana, olgulara kendi evreninden bakar. Dıştan
algıladıklarını, beyninin tezgâhında dokuyup (düşünüş endüstrisi)
üstüne kendi damgasını vurduktan sonra, sanat ürünü olarak sunar
yazın alanına. Bir yazarın düşüncesi, duyarlıkları, yaşama bakış
ve yazış biçemi, öz yaşamının derinliklerinden alır özsuyunu. Buradan
bakınca yazara; derininde yatan kişilik etmenleriyle yazarın ürünlerinin
örtüştüğünü görürsünüz. Yazarın o dipteki duyarlığının edim ve tutumunun
ipuçları ürünlerindedir.
Her yazar, kendisini
yazarken, gerçekte kendi ekin (kültür) ikliminin türküsünü söyler.
Toprağının, insanının acısıyla kıvranır, sevinciyle kanatlanır.
Bilgisunar yazarları,
henüz başlangıçta, giderek doğru yolu bulabilir, diyebilirsiniz.
Keşke öyle olsalar, birbirlerine sövüyorlar, iftira ediyorlar. Sorumsuzluğu,
özgürlük sayıyorlar.
Bilinçli, kendisinden,
ülkesinden ve insanlıktan sorumlu yazarlarımıza gölge düşürebilirler
mi kuşkusundayım da...
Mart 2013
Yazarın Önceki
Yazıları:
Katran Karası Kin
Ayağı Yerli, Gözü Evrensel
Kitapsız Kafa Çöle Benzer
Sözlük
Kitapsız Kültür Topaldır
Aziz Nesin'i Anlayabildik mi?
İnsana Değgin
Öfke
Düşünce, Düşünüş
Düşünmek
Türkçe Denemeye Katkı
Yiğit, Sert ve Dik Adam mıyım?
Soyadı Sahtekârıyım
SÖZ VE İNSAN / (Sözüne bak, insanını tanı)
Sözcük Seçimine Özen
Seslendirme ve Noktalamanın Önemi
Dil Savrukluğunun Nedenleri
Dilimizde Edim ve Edicinin Özellikleri
|