 |
|
Yalçın
DİKER |
 |
|
Başarı hedefe ulaşmaktır. Peki ya yanlış hedef seçilmişse? Hedefin doğruluğu ya da yanlışlığı kimi zaman yaşanılan süreçte algılanamayabilir. Yanlış sanılan hedeflerin zaman içinde doğru olduğu anlaşılabilir. Elbette tersi de geçerlidir. Örneğin laik düzeni yıkıp yerine dini esaslara dayalı bir düzen getirmek bana göre yanlışken size doğru gelebilir. Başarının tanımını irdelerken hedefin doğru ya da yanlış seçilmiş olmasının aslında pek de önemi yoktur. Bununla birlikte bireysel anlamda başarı -hiç olmazsa- kendimiz için doğru olan hedefleri seçmekle doğru orantılıdır. Ancak nasıl bir yaşam tarzının bizi daha mutlu edeceği öznel, yani kişiden kişiye değişen bir konu olduğu için seçilecek hedefler de temelde hayata bakış açımıza uygun olacaktır. (Bu da ayrıca tartışılabilecek bir olgu aslında.) *** Hedefin nasıl seçileceği konusu bu bağlamda başarı kadar önemlidir. Seçilecek hedefler hayatı bize anlamlı kılacak, daha iyiye, güzele ve doğruya götürecek hedefler olmalıdır. Hedefi belirlemek ve hedefe ulaşmayı ısrarla istemek ba-şarıya giden yolu yarılamak olarak düşünülebilir. Peki hedefi nasıl belirleyeceğiz? Belki de bir kâğıt kalem ile bir köşeye çekilip aşağıdaki hu-suslarda hedeflerimizi belirlemeye zaman ayırabiliriz: 1. Bedensel (Kilomuz, cildimiz, görünüşümüz, giyimimiz...). 2. Para / Finans (Borçlarımız, ödemelerimiz, tasarruflarımız, yatırımlarımız.). 3. İlişkilerimiz (Çocuklarımız, anne-babamız, eşimiz, sev-gilimiz, dostlarımız.). 4. İşimiz. 5. Yaşadığımız ortam (Evimiz, bahçemiz, arabamız, ofisi-miz, komşularımız). 6. Hayattan zevk alacağımız hususlar (Seyahat, hobiler). 7. İdealimiz (Yaşadığımız toplumlara olan borcumuz, kimsesizlere, muhtaç durumda olanlara yardım, gönüllü çalışmalar.).
Yazarın önceki
yazıları: |
|
