 |
|
Yalçın
DİKER |
 |
|
Uluslararası ilişkiler, Sivil Toplum Örgütleri arasındaki ilişkiler, karı-koca ilişkisi, kardeşler arasındaki ilişki, devlet vatandaş ilişkisi, cinsel ilişki, etnik kökeni farklı halklar arasındaki ilişkiler, edebiyat ve sanat ile ilişkiler, sevgililer arasındaki ilişkiler, medeniyetler arasındaki ilişkiler, dini ilişkiler, kültürler arası ilişkiler... *** Bir mahalleden bir başka mahalleye, köyden kente, bir şehirden başka bir şehre, bir ülkeden bir başka ülkeye göç ettiğinizde genellikle eski ilişkilerinizin yerini yeni ilişkiler alır. Mevcut ilişkileriniz de yeni bir şekle dönüşerek tanınmaz hale gelebilir. Hatta kendinizle ailenizle çocuklarınızla olan bazı ilişkileriniz bile kördüğüme dönüşebilir. Eşiniz veya çocuklarınız zamanla size yabancılaşabilirler. Onlar yabancılaşmasın diye mevcut ilişkiler sisteminizi koruyacak önlemler aldıkça bu sefer de göçtüğünüz yere uyum sağlamakta zorluklar başlar. Göçmenler veya çocukları bulundukları yeni ortama yabancılaşabilirler... Zor bir ikilemdir göçmenlik. *** Göçerken yanınıza umutlarınızı, kaygılarınızı, ailenizi, en sevdiğiniz birkaç parça eşyayı alır; evinizi, barkınızı, ananızı babanızı, kardeşlerinizi, yediğiniz ekmek, içtiğiniz suyun ayrı gitmeyeceğini düşündüğünüz dostlarınızı, belki de karşılıksız kalan aşkınızı, anılarınızı, alıştığınız yemekleri, tanıdık, bildik, alışageldik yaşam tarzını geride bırakırsınız. Kimi zaman macera hevesi ama çoğu zaman düş kırıklıkları, mutsuzluk, umutsuzluktur sizi bu karara iten; yani hem ağlarım hem giderim türünden bir duygudur içinizdeki. Uçağa binerken bir yandan geride bıraktıklarınızın alıştığınız ilişkileri terk etmenin ürkekliği ve hüznü, diğer yandan yeni bir sayfa açmanın, hayata yeniden başlamanın heyecanı ile dolarsınız. Bir yanınız ürkekse de bir yanınız cesurdur. Bu cesaret özgüvenden de gelebilir, cehaletten de gelebilir. Ama kesin olan şudur ki, cesaretiniz yoksa zaten göçmen olamazsınız. Göçmen göçerken sadece ailesi, bir kaç bavul eşyası ile değil; kişiliği, maddi-manevi birikimi, entelektüel değeri ile, kültürü ile göçer. Hataları, sevapları, deneyimleri ile göçer. Gittiği yere değer yargılarını da taşır. Belki de göçmenliğin en zor yanlarından birisi de sizin alışkanlıklarınızın, değer yargılarınızın ve içinden çıktığınız toplumdan kaynaklanan kültürel arka planınızın yaşayacağınız yere uyuşma sorunudur. Bu uyuşma sorunsalı yeni ilişkilerinizi derinden etkiler. Trafik kurallarından ve araba kullanma alışkanlıklarınızdan, vergi ödemedeki titizliğinize, kadın erkek ilişkilerinden, çevreyi korumaya kadar pek çok konuda farklılıklar yaşayabilirsiniz yeni ortamınızda. Bu farklılıklar bazen zaten özlemini çektiğiniz şeylerdir, rahatça benimsersiniz; bazen de aklınıza bile gelmemiştir, önce yadırgasanız da sonra beğenirsiniz. Kimi zaman da size hiç uymazlar, ama istemeye istemeye sineye çekersiniz. Bunlar sonuç olarak sizin elinizde olan kısmen de olsa kontrol edebileceğiniz şeylerdir. Ama vardığınız noktada ilişkilerinizde size, renginize, kültürünüze, dininize yönelik önyargıları kontrol etmeniz düşündüğünüzden de zor olabilir. Nisan 2010 Yazarın önceki
yazıları: |
|
