Yalçın DİKER
Diyaspora-Türk

 

Denizciler Maviyi Sever

Biz denizciler için mavi sadece bir renk değildir. Mavi bizim için denizdir, gökyüzüdür, ufuktur, hayattır, sevgidir, korkudur, yiğitliktir, ekmek kapısıdır, hasrettir, yarı babasız büyüttüğün çocuğa ve eşe duyulan mahcubiyettir, çocuk yaşta tanışılan ailedir.

Mavi, kurtuluş savaşına kaçak asker ve cephane taşıyan takalardır, üniformayı kefen yapıp içinde yatılan mezardır; Dumlupınar denizaltısında vatan sağ olsun diyerek ölümü beklerken, "Ah bir ataş ver cigaramı yakayım" türküsüyle hayata yiğitçe veda etmektir.

Her geminin direğinin tepesindeki yedi kat sarılı Kuran'dır, her demir alırken veya atarken söylenen Bismillah Vira'dır, Bismillah Fora'dır.

Denizden kancalarla sınıf arkadaşlarını kurtarmak, ailelerinden emanet aldığın vatan evlatlarının naaşlarını toplamaktır. Kıbrıs'tır, Kardak'tır, Emir Çaka ve Barbaros'tur, Akdeniz'de Hamidiye Zırhlısı, Pasifik'te Ertuğrul, Karadeniz'de Bandırma gemisidir.

Mavi, sadece bir renk değil uğruna can verilen vatandır!

Mavi, fırtınadır, deniz tutmasıdır, soğuktur, alev alev yanan kazanın başında ter dökmektir, uykusuzluktur, meşakkattir, bir kuruş fazla mesai almadan her üç günün birinde gemide vardiya kalmak, haftalarca hatta bazen aylarca seyirde denize-domuza, soğuk ve sıcağa karşın, sancak dolaştırmak, vatanı korumaktır.

Mavi modernliktir, hayat tarzıdır, cazdır, danstır, öğle yemeği sonrası oynanan 20 dakikalık briçtir, gelenektir, kültürdür, terbiyedir, komutanın sözünün yasa olduğu bir dünyada doğayla, materyalle ve düşmanla mücadele etmektir.

Mavi disiplindir, kuşaktan kuşağa devredilen vardiyadır, elden ele teslim edilmeden ölünmeyen al sancaktır.

Mavi, iktidar korkusuyla Haliç'te çürütülen gemiler, o çürütülmüş donanmadan yaratılan ve yedi düvelin en güçlü gemilerine tek başına kafa tutabilen Nusret Mayın Gemisi'dir.

Kardak kayalıklarına sancağı dikerken de, denize hasret tutsak yatarken de vatan sağ olsun diyebilmektir. Esir düşmek, baş vermek ama baş eğmemektir düşmana.

Mavi tutkudur, feragattir, vefadır, fedakârlıktır, cesarettir, çağdaşlıktır, bilimdir, teknolojidir.

Bir de Mustafa Kemal'in gözleridir mavi, biz denizciler için.

Maviye tutkun olanlar şimdi maviye hasret beyaz tavanlara bakmaktadır…

Keşke Silivri yerine bir adaya hapsedilselerdi. Görmeseler de denizi, tuzunu koklayıp sesini duyarlardı…

Cumhuriyetimizin doksanıncı, Deniz Harp Okulu'nun 239'uncu kuruluş yıldönümü kutlu olsun.


Kasım-Aralık
2013

Yazarın önceki yazıları:
Bölük Bölük Bölünmüşüz
Farklı Bir 24 Nisan
Aydın Yurtçu
Alıp Başını Gidebilmek…
Anı Yaşamak
Kesilip Saklanacak Bir Yazı
Harcamak
İlişki
Çağdaş Türkiye'yi Kim Koruyacak?
Başarı
Bizim Ermeniler
Bilmiyorum
Federasyon
Altıkat'ı Anma Töreni Üzerine
Çıktık Açık Alınla
Yorumsuz Yorum
Adam Olmak İstemiyorum!
Kanada - Türkiye Diplomatik İlişkileri Alt Düzeye İndirilmelidir!
24 Nisan
Kendimize Sormamız Gereken Soru
Ottava Türk Derneği (3)
Ottava Türk Derneği (2)
Ottava Türk Derneği (1)
İki Kere Okunması Gereken Yazı
Kanada Parlamentosunda İlk Türk Parlamenter
Gün Gelir
Boşuna Yazılmış Bir Yazı
Ottava Türk Festivali
Örgütlendiremediklerimizden misiniz?
Çağdaş Ağalık Sistemi
Türkiye Laiktir, Laik Kalacak
Eleştiri Delinin Düdük Çaldığı Gibi Yapılmaz!
Başım Ağrıyor
Sivrisinek Masalı
Hadi Görünelim!